23.04.2017

İl Müftümüz İsmail Yalçın'ın Miraç Kandili Mesajı

23 Nisan Pazar’ı Pazartesi’ye bağlayan gece Miraç gecesidir. Bu gecede Peygamberimiz (s.a.v.)  Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya ve oradan da semaya doğru seyahat ettirilmiştir.

Miraç; hüzün ve elem dolu günlerden geçmekte olan Resûl-i Ekrem’in, Rabbi tarafından teselli edildiği ve huzura kabul buyrulduğu gecedir. Miraç; Sevgili Peygamberimizin Allah’ın izni ve keremiyle önce Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan da sonsuz kudretin ayetlerini müşahede etmek üzere semaya yükseltildiği yolculuktur.

Gece yürüyüşü anlamına gelen İsrâ’dan, İsrâ Sûresinin birinci ayeti şu şekilde bahseder:

“Kulu Muhammed’i bir gece Mescid-i Haram’dan, kendine bir kısım ayetleri göstermek için, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şânı yücedir. Doğrusu O, gerçek anlamda işitir ve görür.”

İsrâ ve Miraç, yüce Mevlâ’mızın zaman ve mekân kayıtlarını ortadan kaldırarak, Habîbini manevi huzuruna kabul edip nice emir ve hikmetleri vasıtasız vahiy buyurduğu muazzam bir tecelli gecesidir.

Peygamberimiz için şân ve şerefle dolu olan Miraç mucizesi, bizim için de rahmet ve lütuflarla doludur. Miraç’ın bizim için en önemli sonucu dinimizin direği, imanımızın alameti ve günahlarımızın kefareti olan ve o gece farz kılınmış bulunan beş vakit namazdır. Beş vakit namaz bize bir Miraç hediyesidir. Bu bakımdan Namaz Mü’minin  Miracıdır. Zira mümin namazda vasıtasız olarak Rabbi ile baş başa bulunmaktadır.

Miraç’ta Peygamberimize vahyedilen ilâhi prensiplerin  bir kısmı İsrâ Sûresi’nde şöyle beyan edilmektedir:

"Allah'a ortak koşma, yalnız O'na inanıp yalnız O'na ibadet et, ana-babaya iyi davran, akrabaya, yoksula, yolda kalmış kimseye haklarını ver, cimrilik yapma, müsrif ya da savurgan da olma, açlık korkusu ve geçim kaygısı ile çocukları öldürme, zinaya yaklaşma, cana kıyma, yetimin malına el uzatma, verdiğin sözü yerine getir, ölçerken ve tartarken eksiklik ve noksanlık yapma, hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme, yeryüzünde böbürlenerek yürüme, kibirlenme ve gururlanma. Bütün bu sayılanlar Yüce Yaratanın katında sevimsiz ve çirkin davranışlardır.”

Unutmamalıyız ki, inanç, ahlak ve maneviyat dünyamızın, barış ve huzur içinde birlikte yaşamamızın vazgeçilmez değerlerine işaret eden bu ilahi buyrukları yaşamak ve yaşatmak, bizlere miracın manevi atmosferini günümüzde de hem fert hem de toplu olarak teneffüs etme imkânı sağlayacaktır.   

Gelin hep birlikte hassas bir dönemden geçtiğimiz şu günlerde;

Mirac-ı Nebi’ye hürmeten,  Muhammedî muhabbet etrafında buluşarak, yıkılan köprüleri yeniden kuralım. Kırılan kalpleri onararak, unuttuklarımızı bir daha hatırlayalım. Peygamber sevgisine; O’nun üstünlüğünü yadırgamakla değil ancak yâd etmekle ulaşılabileceğini unutmayalım.

Miracı anlamak ve hayata hâkim kılmak için bu esrarlı hâtırayı büyük bir heyecan içinde salat ve selamla dua ve niyazla yâd edelim.

Bu duygu ve düşüncelerle İslam ümmetinin ve özelde de Rizeli kardeşlerimin mübarek Miraç Kandilini tebrik ediyorum. Bu gece vesilesiyle ülke olarak son günlerde yaşadığımız olumsuzlukların yerini barış ve huzura bırakmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.

 

İsmail YALÇIN

İl Müftüsü