04.04.2025

GÜÇLÜ BİR TOPLUMUN İNŞASINDA ANNE BABANIN ROLÜ

Tarih: 04.04.2025

‫ق‬َ ‫ث‬ْ ‫م‬ِ ‫َك‬ُ ‫ت‬ ‫ن‬ْ ِ‫ا‬ ‫َٓا‬‫ه‬َ ‫َـ‬‫اِن‬ ‫َي‬َ ‫بُن‬ ‫يَا‬
‫ي‬‫ف‬ِ ‫و‬ْ َ‫ا‬ ‫ة‬ٍ ‫ر‬َ ْ‫خ‬‫ص‬
‫ي‬‫ف‬۪ ْ‫ن‬‫ك‬ُ ‫ت‬َ ‫ف‬َ ‫َل‬ٍ ‫د‬‫ر‬ْ َ‫خ‬ ْ‫ن‬‫م‬ِ ٍ‫ة‬‫ب‬َ ‫ح‬َ ‫ال‬
‫ا‬‫ه‬َ ِ‫ب‬ ‫ت‬ِ ْ‫يَأ‬ ‫ْض‬
…ُ‫ه‬‫ال‬
‫و‬َ ‫م‬ٰ ‫الس‬
‫َر‬‫اْل‬ْ ‫ي‬‫ف‬ِ ْ‫اَو‬ ‫ات‬
‫ق‬َ ‫و‬َ
‫َي‬‫ل‬‫ص‬
‫س‬ُ ‫ر‬َ ‫ال‬
:‫م‬َ َ‫ل‬‫س‬َ ‫و‬َ ‫ه‬ِ ‫ي‬ْ َ‫ل‬‫ع‬َ ُ‫ال‬
ٰ ‫ول‬
‫ال‬
.‫ن‬ٍ ‫س‬َ ‫ح‬َ ‫َب‬ٍ ‫أَد‬ ْ‫ن‬‫م‬ِ ‫ل‬َ َ‫ض‬‫ف‬ْ َ ‫أ‬ ‫ل‬ٍ ْ‫نَح‬ ْ‫ن‬‫م‬ِ ‫لَدًا‬‫و‬َ ‫د‬ٌ ِ‫ال‬‫و‬َ ‫ل‬َ ‫َح‬َ ‫ن‬ ‫ا‬‫م‬َ
GÜÇLÜ BİR TOPLUMUN İNŞASINDA ANNE
BABANIN ROLÜ
Muhterem Müslümanlar!
Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in
huzuruna bir adam gelerek, “Ey Allah’ın Resûlü!
Mükâfatını Allah’tan bekleyerek hicret ve cihad etmek
istiyorum.” dedi. Bunun üzerine Allah Resûlü (s.a.s),
“Annen ve baban hayatta mı?” diye sordu. Adam,
“Evet, ikisi de hayatta.” deyince Sevgili
Peygamberimiz (s.a.s), ona şu öğüdü verdi: “Öyle ise
anne babana dön ve onların gönüllerini al.”1
Aziz Müminler!
Yüce Rabbimizin bize bahşettiği en kıymetli
nimetlerden biri de anne ve babamızdır. Annemiz;
gönlümüze şefkat ve muhabbet tohumları eken; bize,
iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, hakkı batıldan
ayırma şuuru kazandıran ilk öğretmenimizdir.
Annemiz; aileyi ayakta tutan, evladına karşılıksız
sevgi veren, insanlığa faydalı nesiller armağan eden
rahmet ve merhamet nişanesidir. Babamız ise; hayatın
zorlukları ve sıkıntıları karşısında sırtımızı
yaslayacağımız ulu bir çınardır. Her türlü kötülüğe ve
tehdide karşı sığınabileceğimiz güçlü bir kaledir.
Hülasa, anne ve babamız; sabırla bizleri geleceğe
hazırlayan, yerleri asla doldurulamayacak mümtaz
şahsiyetlerdir. Onlara saygı, Allah’a saygıdır. Onlara
hürmet, Allah’a hürmettir. Duaları, cennetin
anahtarıdır. İslam’a uygun meşru istek ve tavsiyeleri
ise huzurun kaynağıdır.
Kıymetli Müslümanlar!
Sorumluluk sahibi bir anne; Hz. İsmâil için
bütün sıkıntıları göğüsleyen, onun maddi ve manevi
ihtiyaçlarını karşılamak için koşuşturan Hz. Hâcer gibi
olmalıdır. Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Efendilerimizi
yetiştiren Ehl-i Beyt-i Mustafa’nın nadide goncası Hz.
Fâtıma gibi olmalıdır.
Sorumluluk sahibi bir baba ise; “…Haydi
yavrum gel, sen de bizimle birlikte gemiye bin…”2
diyen Hz. Nûh gibi evladını kötülüklerden
kurtarabilmenin çabasında olmalıdır. “Yavrucuğum!
Yaptığın iş bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa,
bir kayanın içinde saklansa veya göklerde yahut
yerin dibinde bulunsa yine de Allah onu açığa
çıkarır...”3 tavsiyesi ile çocuğuna hesap verme bilinci
aşılayan; “Yavrucuğum, namazını özenle kıl, iyiliği
emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelen
musibetlere sabret…”4 nasihatiyle onu namaza,
iyiliğe,
hakka
ve
hakikate
davet
eden;
“…Yeryüzünde gururla, kibirle yürüme!...
Yürüyüşünde ölçülü ol, sesini de yükseltme…”5
tavsiyesi ile de nezaket ve görgü kurallarını ona
öğreten Hz. Lokmân gibi olmalıdır.
Değerli Anne Babalar!
Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde,
‫لَي‬‫ع‬َ ‫ك‬َ ‫د‬ِ َ‫ل‬‫و‬َ ِ‫ل‬ ‫ن‬َ ِ‫إ‬‫و‬َ “Çocuğunun da senin üzerinde
‫ا‬‫ق‬ًّ ‫ح‬َ ‫ْك‬
hakkı vardır.”6 buyurmaktadır. Dinimize göre;
çocuklarımızı helal rızıkla beslemek, onlara Allah’ın
razı olacağı güzel isimler vermek ve şefkatle
muamelede bulunmakla yükümlüyüz. Onları; vatanını,
devletini ve milletini seven; milli ve manevi
değerlerine bağlı; hayırlı bir insan olarak yetiştirmekle
mesulüz. Kur’an-ı Kerim’i ve Peygamber Efendimiz
(s.a.s)’in örnek hayatını onlara öğretmek, sahih dini
bilgiyle onları buluşturup İslam ahlakıyla donatmak
çocuklarımızın üzerimizdeki hakkıdır.
Kıymetli Müminler!
Bugün, çocuklarımız, dünya ve ahiretlerine zarar
verecek çok büyük tehlikelerle karşı karşıyadır.
Yavrularımız; alkol, kumar ve uyuşturucu bataklığına,
fuhuş tuzağına çekilmek istenmekte, zararlı akımlar ve
batıl
ideolojiler
gençlerimizi
esir
almaya
çalışmaktadır. Dolayısıyla evlatlarımızın; Allah’ın
razı olacağı bir kul, topluma ve insanlığa faydalı bir
insan olmaları için daha çok çaba göstermeliyiz.
‫و‬َ ‫ر‬ِ ‫ب‬ِ ‫ال‬ْ ‫لَى‬‫ع‬َ ‫نُوا‬‫و‬َ ‫ا‬‫ع‬َ َ‫ت‬‫و‬َ
‫و‬َ ‫د‬ْ ‫ع‬ُ ‫ال‬ْ ‫و‬َ ‫م‬ِ ‫ث‬ْ ‫اْل‬
ْ ‫لَى‬‫ع‬َ ‫نُوا‬‫و‬َ ‫ا‬‫ع‬َ َ‫ت‬ ‫ْل‬َ ‫و‬َ ‫ى‬
‫ان‬
‫و‬ٰ ‫ق‬ْ ‫الت‬
“…İyilikte ve takvada yardımlaşın, kötülükte ve
düşmanlıkta yardımlaşmayın...”7 emrine uyan,
toplumsal huzuru ve barışı sağlayan bir nesil olmaları
için daha fazla gayret göstermeliyiz. Özümüzle,
sözümüzle ve davranışımızla çocuklarımıza örnek
olmalı; onları, ilgimizden ve sevgimizden mahrum
bırakmamalıyız. Unutmayalım ki, güçlü bir toplum
inşa etmenin yolu; inancına, ibadetlerine, tarihine ve
kültürüne bağlı, kutsal değerlere saygılı, namazlarını
kılan, Allah’ın emirlerine uyan ve yasaklarından uzak
duran bir nesil yetiştirme sorumluluğuna sahip anne
baba olmaktan geçmektedir.
Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu
hadisiyle bitiriyorum: “Hiçbir baba, çocuğuna güzel
terbiyeden
daha
kıymetli
bir
miras
bırakmamıştır.”8
1
Müslim, Birr, 1.
Hûd, 11/42.
3
Lokmân, 31/16.
4
Lokmân, 31/17.
5
Lokmân, 31/18,19.
6
Müslim, Sıyâm, 183.
7
Mâide, 5/2.
8
Tirmizî, Birr, 33.
2
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü