Tarih: 03.01.2025
﷽
ّٰ ةِ مَ حْ رَ ْمِن طُوانَ قْ َ ت َلَ مْ هِ سِ فُ نْ َا ٰٓىلٰ عَ فُوارَ ْاَس َينذ۪ َّال يَ دِ بَاعِ يَا لْ ُق
الل
.مُ يح۪ رَّ ال رُ وفُ غَ لْ ا وَ هُ ُنَّهاِ ِۜ يعاَم۪ ج ُوب
ّٰ نَّ اِ
ُنذّ ال رُ فِ غْ َي الل
قَ وَ
ّٰ لُ و ُرَس ال
:لَّمسَ وَ هِ يْ َلعَ الل
ّٰ لَّيص
الل
جَأْتلْ َ وَأ ، ْكَ لَيإِ ىرِ مْ َ أ ُت ْضوَّ فَ وَ ، ْكَ لَيإِ ىهِ جْ وَ ُت ْلَم ْأَس مَّ هُ ّلٰ لاَ ...
...ْكَ لَيإِ بَةهْ رَ وَ بَةغْ رَ ، ْكَ لَيإِ ىرِ هْ َظ
MÜMİNİN HAYATINDA UMUTSUZLUĞA
YER YOKTUR
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Rabbimizin fıtratımıza yerleştirdiği
duygulardan biri de umuttur. Umut; tam bir
teslimiyetle Cenâb-ı Hakk’a sığınmak, O’nun
yardımına ve desteğine sonsuz güvenmektir. Tedbiri
tevekkülle, sabrı çabayla birleştirerek, geçmişin
muhasebesini yapıp geleceğe kararlılıkla yol
almaktır. Umut, kişinin hayata tutunmasını sağlayan,
azim ve gayretini arttıran ilahi bir rahmettir. Beden
ve ruh sağlığını koruyan manevi bir güçtür.
Umutsuzluk ise, insanın yaşama sevincini yok
eder. Geleceğe dair hayallerini karartır. Kişiyi
tembelliğe düşürüp sorumluluktan uzaklaştırır. Yüce
Rabbimiz bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır: “De
ki: Ey haddi aşarak kendilerine yazık eden
kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi
kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları
affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok
merhamet edendir.”1
Aziz Müminler!
Cenâb-ı Hakk’ın insanlığa gönderdiği bütün
peygamberler, en ağır imtihanlar karşısında dahi
ümitlerini asla yitirmemişlerdir. Nitekim Hz. Âdem
Allah’tan umutla bağışlanma dilemiştir. Hz. Nûh,
güzel söz ve tatlı dille evladına nasihat etmiş,
“Yavrucuğum! Bizimle beraber sen de gemiye
bin, inkârcılarla birlikte olma.”2 diyerek onun
hidayete ermesini ümitle beklemiştir. Hz. Eyyûb,
ağır hastalığına rağmen iyileşeceğine dair inancını
asla kaybetmemiş, şifa bulmak için bütün tedavi
yollarına başvurmuştur. Allah Resûlü (s.a.s) ise,
meşakkatler karşısında asla umutsuzluğa düşmemiş,
ُ ّ ر وَ هُ وَ ت
يم
ْلكَّ وَ َ ت هِ يْ َلعَ وِۜ َ هُ َلَّ اِ هَ لٰ اِ َلٰٓ َ ُۘ الل
ّٰ يَ بِ ْحَس “...Allah
َظ۪ عال شِ رْ عَ ال َب
bana yeter. O’ndan başka ilah yoktur. Ben yalnız
O’na güvenip dayanırım. O, yüce arşın
sahibidir.”3 diyerek Rabbine sığınmıştır.
Kıymetli Müslümanlar!
Ek-1
Ek
Bizler
de
zaman
zaman
zorluklarla
karşılaşabiliriz. Aile, iş ve ticaret hayatımızda,
komşuluk ve akrabalık ilişkilerimizde sıkıntılar
yaşayabiliriz. Oysaki derdimiz ve sıkıntımız ne kadar
büyük olursa olsun, Rabbimizin rahmet ve
merhameti her şeyi kuşatmıştır. Yeter ki bizler;
Rabbimize, kendimize, ailemize, çevremize ve bütün
insanlara karşı sorumluluklarımızı yerine getirelim.
Salih ameller ve güzel ahlakla hayatımızı tezyin
edelim.
Değerli Müminler!
Bugün, dünyayı savaş alanına çevirmek isteyen
zalimler, insanlığın umudunu yok etmek için her
türlü kötülüğe başvurmaktadırlar. Başta Filistin ve
Gazze olmak üzere dünyanın pek çok yerinde kadın
erkek,
büyük
küçük
demeden
insanları
katletmektedirler. Sağlık ve gıda ihtiyaçlarını dahi
engelleyerek onları dünyanın gözü önünde ölüme
terk etmektedirler. Diğer taraftan, aklı, fıtratı, ahlakı
ve iffeti yok eden sapkın ideolojileri yaygınlaştırarak
ailenin ve insanlığın geleceğini tehdit etmektedirler.
Alkol, kumar, fuhuş, uyuşturucu maddeler ve zararlı
medya içerikleriyle gençliğin hayallerini karartmak,
umutlarını çalmak istemektedirler. Ancak bütün
planların üzerinde ilahi bir takdir vardır. Ayette de
buyrulduğu üzere, َينر۪ كِ ا َملْ ا رُ يْ خ
َالل
ّٰ و ِۜ الل
ّٰ رَ كَ مَ وَ وارُ كَ مَ وَ
“Onlar tuzak kurdular. Allah da onların
tuzaklarını başlarına geçirdi. Zira Allah,
tuzakları bozanların en hayırlısıdır.”4
Aziz Müslümanlar!
Kötülüklerin
yaygınlaştırılmak
istendiği,
iyiliğe dair umutların, ideallerin ve hayallerin yok
edilmeye çalışıldığı bir dönemde bize düşen,
hayatımızda umutsuzluğa asla yer vermemektir.
Elimizden gelen bütün imkânları seferber ettikten
sonra Yüce Rabbimizin lütuf ve inayetine
sığınmaktır. Çocuklarımızın ve gençlerimizin
geleceğe dair hayallerine ve ideallerine ulaşmaları
noktasında onlara her türlü desteği sağlamaktır.
Günaha dalmış, harama bulaşmış; alkol, kumar,
fuhuş ve madde bağımlılığı gibi kötü alışkanlıkların
esiri olmuş kardeşlerimize şefkat ve merhamet
elimizi uzatmak, onları bu durumdan kurtarmak için
daha fazla gayret göstermektir.
Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu
duasıyla bitiriyorum: “…Allah’ım! Sana yöneldim.
İşimi sana havale ettim. Umut ve huşu içinde sana
sığındım...”5
1 Zümer, 39/53.
2 Hûd, 11/42.
3 Tevbe, 9/129.
4 Âl-i İmrân, 3/54.
5 Buhârî, Vudû’, 75.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü