13.03.2018

Başkan Erbaş CNN Türk’ün Canlı Yayın Konuğu Oldu

CNN Türk’ün canlı yayın konuğu olan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İslam kelimesiyle reform kelimesini yan yana getirmenin doğru olmadığını, fıkıhın ise güncellemeye müsait olduğunu ve güncellenmesi gerektiğini kaydetti.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş CNN Türk’te Gazeteci Hakan Çelik’in canlı yayın konuğu oldu. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, son günlerde dini kavramalar ve kadına şiddet konusu üzerinden meydana gelen tartışmalar, Diyanet’i ve toplumu ilgilendiren birçok konuda Çelik’in sorularını cevaplandırdı.

Başkan Erbaş, Diyanet’in din hizmeti götürme ve din eğitim noktasında toplumda hiçbir ayrım yapmadığını söyledi. Başkan Erbaş, Dini yapıların, sivil toplum kuruluşlarının 90 bin camisi, 150 bine yakın mensubuyla doğru dini bilgiyi ve doğru din hizmetini insanlara ulaştıran Diyanet İşleri Başkanlığından istifade etmeleri gerektiğini dile getirdi.

İslam kelimesiyle reform kelimesini yan yana getirmenin doğru olmadığını vurgulayan Başkan Erbaş “Fıkıh her zaman güncellemeye müsaittir ve güncellenmesi de gerekir. İslam’ın en önemli iki kaynağı Kur’an ve sünnettir, Kur’an ve sünnet kıyamete kadar evrenselliğini, değişmezliğini, sabiteliğini devam ettirecektir, bunda hiçbir şüphe yoktur” dedi.

Başkan Erbaş, günümüzde birtakım yeni problemlerin ortaya çıktığını ve bu problemlere çözüm üretilmesi gerektiğini ifade ederek, bu çözümlerin fıkhın güncellenmesi olduğunu kaydetti.

“Kadın ve şiddet konusunu bir araya getirmeye İslam asla müsaade etmez”

Kadına yönelik şiddetle ilgili gündeme gelen tartışmalara değinen Başkan Erbaş, İslam’ın kadına verdiği öneme dikkati çekerek, “Kadın ve şiddet konusunu bir araya getirmeye İslam asla müsaade etmez, asla bu konuda taviz vermez, Peygamber Efendimizin 4 kızı vardı, ne kızlarına, ne eşine değil şiddet, bir fiske vurmamıştır hayatında. Dolayısıyla kadına şiddetle ilgili her türlü yorumu, düşünceyi Diyanet İşleri Başkanlığı olarak reddediyoruz” diye konuştu.

Kadını aşağılamanın ve bunun da dini referanslara dayandırılmasının yanlış olduğunu anlatan Başkan Erbaş, “Kadın ve erkeğin sorumluluklar, ibadetler noktasında bir farkının olmadığını biz Kur’an’dan öğreniyoruz. Dolayısıyla bu tür yorumların hiçbir şekilde dini referans bulması, dini referanslara dayandırılması doğru değildir” ifadelerini kullandı.

Başkan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 81 il ve büyük ilçelerinde aile ve dini rehberlik bürolarıyla kadına şiddeti, çocuğa yönelik istismarı ve şiddeti, çocuk evliliklerini önleme noktasında önemli çalışmalar yürüttüklerini belirtti.

“İlahiyat fakültelerimizin öğretim üyelerine camilerimizin kürsüleri açık”

Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde bulunan Din İşleri Yüksek Kurulunun dini konularda fetva verme, açıklama yapma noktasında en yüksek kurul olduğuna işaret eden Başkan Erbaş, şöyle konuştu:

“Türkiye’de 100 kadar ilahiyat fakültesi var. İlahiyat fakültelerimizin her biri binlerce öğrenci okutuyorlar, eğitiyorlar. Sadece öğrenci yetiştirme noktasında değil, ilahiyat fakültelerimizin öğretim üyelerine camilerimizin kürsüleri açık, minberleri açık, mihrapları açık, onlardan daha çok istifade etmek istiyoruz”

“Din İşleri Yüksek Kurulunun dini yapılarla ilgili çalışmaları devam ediyor”

Başkan Erbaş, dini yapıları üçe ayırdığını ifade ederek şöyle konuştu:

“Birincisi; öteden beri kendisini Din-i Mübin-i İslam’ın hizmetine adamış, hayır hizmetlerine adamış iyi niyetli kardeşlerimizin kurmuş oldukları sivil toplum kuruluşları, vakıflar ve bu vakıflar çerçevesinde yapmış oldukları hizmetler var. Kur’an ve sünnet merkezli hareket ettikleri sürece, milli ve manevi değerlerimize, vatanımızın bölünmez bütünlüğüne dikkat ettikleri sürece biz bu çalışmaları değerli buluyoruz. İkincisi; dini istismar eden birtakım yapılar var, yani ondan birtakım rant elde ediyor ya da benzeri birtakım çalışmalarla doğru bilgiden şaşmış, sahih bilginin dışına çıkmış birtakım yapılar var, onlarla ilgili de Diyanet İşleri Başkanlığı olarak nerede yanlış yapıyorlar? Belki bunlar iyi niyetli de olabilir, yani istismar etmediğini de düşünüyor olabilir. Din İşleri Yüksek Kurulumuz bu konuda çalışmalar yapıyor, yani konularda yanlış düşünce içerisindeler, hangi konuda uyarılması gerekiyor, bu konularda çalışmalarımız devam ediyor.  Üçüncü bir konu var ki, o da din istismarını artık aşmış, terör örgütü olmuş yapılar var FETÖ gibi, DEAŞ gibi, bunu açıkça söylüyoruz.”

“Din istismarının bir de kamu güvenliği boyutu var”

Din istismarının bir de boyutu olduğuna değinen Başkan Erbaş, çarşamba günü yapacakları “İl Müftüleri İstişare Toplantısı”nda bu konuyu da ele alacaklarını dile getirerek, “Din istismarının kamu güvenliği açısından önemi nedir, bu tür tehlikeler, bu tür örgütler nasıl büyüme sürecine giriyor, bunu önleme noktasında hangi tedbirler alınabilir, bu noktada hem Kamu Güvenliği Müsteşarımızdan, hem İçişleri Bakanlığımızdan destek alıyoruz, zaman zaman onlarla ortak çalışmalarımız da oluyor” şeklinde konuştu.

“Mehmetçiğin terör örgütlerini temizleme harekatının intikamını camileri bombalayarak alıyorlar”

Almanya’da son zamanlarda camilere yönelik artan saldırıları değerlendiren Başkan Erbaş, “Afrin’de bizim ordumuzun yapmış olduğu terör örgütlerini temizleme harekatının intikamını camileri bombalayarak, camileri tahrip ederek alıyorlar. Onun için bu terör örgütlerinin dinle, inançla hiçbir alakasının olmadığını, tamamen dine karşı, Müslümana karşı olduklarını gösteren en önemli göstergedir bu olay” dedi. Başkan Erbaş, Mehmetçiğin Afrin’de yürüttüğü “Zeytin Dalı Harekâtı” için Diyanet’in başlattığı Fetih Suresi okunup ardından zafer duası yapılmasıyla ilgili başlattığı faaliyetin 90 bin camide devam ettiğini söyledi.

“ilmi müzakere gerektiren konuların ekranlarda konuşulması doğru değil”

İlmi müzakereyi gerektiren konuların milletin karşısında, televizyon ekranlarında konuşulması doğru olmadığının altını çizen Başkan Erbaş, “Bu konuların ilmi ortamlarda tartışılması gerekiyor. Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri arasında tartışılması gerekiyor, ilahiyat fakültelerinde, dar kapsamlı, ilim adamlarının bulunduğu ortamlarda, belki sempozyumlarda, panellerde tartışılması, yani medya ortamlarından uzak yerlerde tartışılıp doğru sonuçlara ulaşıldıktan sonra toplumumuzla paylaşılması gerekiyor. Bu konuda özellikle ben kardeşlerimize istirham ediyorum, o noktada biraz daha duyarlı olsunlar” diye konuştu.

“İslam dünyası mezhep çatışmaları karşısında uyanık olamlı”

İslam dünyasında mezhep farklılıkları üzerinden çıkarılmak istenen fitne ateşine dikkat çeken Başkan Erbaş, şunları söyledi:

“Bundan 100 sene önce farklı ırkları İslam dünyasında birbiriyle çatıştırarak bizi bölmeye çalıştılar, şimdi de İslam dininin altında her birisi biçim için bir zenginlik olan farklı mezhepleri birbiriyle çatıştırmak isteyen ve bunu da adeta silah satarak ranta dönüştürmek isteyen birtakım mihraklar var, planlar var. İslam dünyasının bu konuda uyanık olmasını özellikle ben istirham ediyorum.”